Alt_yapı takımlarında antrenman tasarlarken...
Altyapı takımlarındaki antrenmanlar üst seviyedeki basketbol takımlarının antrenmanlarının bir kopyası olmalımıdır ? Yapılan antrenmanlar, üst seviyedeki takımlara yaptırdığımızdan daha zorlu ve sert mi yoksa daha kolay ve anlaşılabilir mi olmalıdır ? Üstyapıdaki oyunculara gösterdiklerimiziz mod-a mod altyapı oyuncularınada göstermelimiliyiz ?
Ben altyapı takımlarında başarıya odaklı olan insanlardanım öncelikle bunu belirtmek isterim. Fakat ben başarıyı; altyapı takımı ile elde edilen şampiyonluk olarak tanımlamıyorum. Bu güne kadar erkek ve kadın basketbolunda 4-5 adet farklı takımda yardımcı antrenör olarak görev aldım. Buralarda edindiğim tecrübe ile bu tezimi oluşturdum. Bence önemli olan oyuncunun altyapı takımı ile elde ettiği başarı değil, lig takımı ile süre alarak sahada ortaya koyduklarıdır. Altyapılarda 30-40 sayı atıp bugün bölgesel lig seviyesinde süre alamadıktan sonra benim görüşüme göre bu altyapı başarısının hiçbir değeri kalmamıştır. Birde altyapılarda çok göz önüne çıkmayıp, altyapı yaşı bittikten sonra oynadıkları lig takımlarında başarılı olanlar, oralarda tutunabilen oyuncular var. eğer ben çalıştırdığım takımdan 2-3 adet birinci ligde süre alabilecek oralarda "sırıtmadan" oynayabilecek oyuncu çıkartabilirsem kendimi başarılı olarak adledeceğim.
Peki eğer başarı üstyapıda tutanabilecek oyuncuları yetiştirmek ise; altyapıda nasıl bir eğitimden geçen sporcu başarılı olabilir ? Bu sorunun cevabı makale değil - kitap olur. Ben burada işin basketbol sahasındaki bölümünden parça parça bahsedeceğim. İşin sporcu açısındna güç,kuvvet,kondüsyon, sosyal faktörler,okul,aile özel hayat vs. bir çok temel unsuru var
Öncelikle basketbol sahasına girdiğinizde antrenör olarak bir hedefiniz olmalı. Bu hedefi oluşturabilmek için de iyi bir analiz kabiliyetiniz, eğer bu kabiliyetiniz yoksada yapılmış analizlerden ve tecrübeli koçların görüşlerinden faydalanabilirsiniz. Hedefiniz takımınıza bir şeyler kazandırmak, bir şeyler öğretmek ve onlara doğru basketbol alışkanlıklarını kazandırmak üzere olmalıdır. Hedefiniz maç kazanmak değil, takımınız ve sizin için doğru olanı istikrarlı bir şekilde devam ettirmek yönünde olmalıdır. Doğru basketbol, doğru atışlar doğru hücumlar ve etkili savunmalar. Bunları parça parça,adım adım sıkılmadan ve bıkmadan karşınızdaki insanların anlayabilecekleri seviyede onlara göstermeli ve öğretmelisiniz.
Bir altyapı takımına nitelikli bir antrenman tasarlarken, elinizdeki malzemenin yapabildiklerini, kısa zamanda yapabileceklerini ve uzun vadede ulaşabilecekleri noktayı doğru tespit etmeniz gerekir. Eğer insanlara ulaşabilecekleri bir hedef göstermezseniz, etrafınızda amaçsız ve umursamaz bir insanlar topluluğu oluşur. Elinizdeki malzeme kuvvet açısından yetersiz ise; topu çembere atmakta ve koşmakta sıkıntı çekiyorsa, üstüne gidip bunları düzeltmeniz gerekir. Yarı sahada alan savunmasınna yerleşip hiç hızlı hücum atmayarak oyuncu da yetiştiremezsiniz göze hoş gelen bir basketbolda izlettiremezsiniz.
İsteksiz bir koç, istekli bir koçun elde ettiklerine asla ulaşamaz. bu sözü çok sık tekrarlarım vede oyuncularımdan o koyduğum bana göre parça ama onlara göre büyük olan hedeflere ulaşmaları için onları devamlı zorlarım. Düne kadar, çalıştırdığım guardım set düzeninde takımı oynatmakta çok sıkıntı çekiyordu. Kara düzen mahalle takımı gibiydik. İlk hedefimiz topu kendi sahamızdan getirirken set düzeninin adını söylemek oldu. Onu sonra takım eğer set oynayacak şekilde değilse oyuncuların doğru yere geçmesini bekle olarak geliştirdik. Şimdi kendi topu alıp getitirirken takımı düzgün bir biçimde düzene yerleştiriyor. Ona şimdi savunmayı cezalandırmayı tek bir kalem / tek bir pozisyon üstünden gösteriyorum. Bütün pozisyonlarda savunma zaaflarını gösterirsem daha iyi değil mi ? Hayır değil ! Birer birer , tane tane... Şimdi tepe pick & roll'ünde kendi adamı screen'e takıldığında şut atmayı deniyor. Biraz daha zaman geçince ters taraf yardımlarının cezasını da kesicek. Hepsini aynı anda yapamaz. Burada kendi örneğimle birlikte kendi oyuncumdan bahsediyorum. Belki sizin elinizdeki malzeme kendi kendine bunların hepsini yapıyor olabilir. Bunu ben bilemem. Elinizdeki malzemeyi iyi analiz edin ve ne gerekiyorsa onu yapın.
Forvet oyuncularımın topu ellerinde fazla tutmak ve topu alır almaz her türk sporcusunda olduğu gibi sağ dibe dribbling yapma hastalığı vardı. Vardı diyorum çünkü bugünkü antrenmanda topu alıp sağa vurmak yerine, 1 saniye nefes alıp uzun oyuncu ile p&r oynayarak beni çok şaşırttılar. Peki bu şekildeki kara düzen alışkanlıklarının üstesinden nasıl gelebiliriz ? Ben çok da abartmadan antrenmanı 1' durdurup, kendim topu alıp doğrusunu oynayarak gösteriyorum. Antrenman öncesi ve sonrasından savunmayı okuyarak hücum etmenin önemi hakkında kısa brifingler de işe yarıyor. Ben topu alır almaz dribbling yapmamak şeklinde bir hedef/kural koydum. Şimdilik işe yarıyor gibi gözüküyor. Atıştan sonra geriye var gücümüzle koşmazsak zaten bench'de benim yanımda yer alıyorlar. Benim için en önemli şey ; istek. İstekli savunma, inanarak atılan şutlar. Oyuncularımın her hücumda kendilerinden bir şeyler ekleyebilmesi için elimden geleni yapıyorum.
Uzun oyuncularımın en büyük sorunu tabii ki rebound ve box-out problemi. Antrenmanlarda driller yaparak özel antrenmanlar yaparak üstesinden gelmeye çalıştığımız bir konu. Her rebound için şeker + çikolata da dağıttığımız oldu. P&r savunmalarında toplu oyuncuyu durdurmak ise yakın gelecekteki en büyük hedefimiz haline gelmiş durumda. Toplu oyuncu ister screen kullansın, ister kullanmasın toplu oyuncunun çembere yaptığı tüm penetreler "korkusuzca" karşılanmalıve geri püskürtülmeli. Üst seviye basketbolda artık uzun oyuncuların topu low-postta alıp terse çevirmeleri de etkili bir silah. Bunu öğrenmenin yeride kesinlikle altyapı. Çok değil ama 2x0 veya 3x0 driller ile bunları oyuncularınıza gösterin. Basketbolun bir zeka oyunu olduğunu unutmasınlar. Topu içeri indirip terse cut etmek veya give and go ile bitirmek bunları gösterin. Çok doğru yapamayacaklar, maçlarda zaten hiç yapmayacaklar ama yavaş yavaş bunları öğretmekde ve göstermekde fayda var.
Ben altyapı takımlarında başarıya odaklı olan insanlardanım öncelikle bunu belirtmek isterim. Fakat ben başarıyı; altyapı takımı ile elde edilen şampiyonluk olarak tanımlamıyorum. Bu güne kadar erkek ve kadın basketbolunda 4-5 adet farklı takımda yardımcı antrenör olarak görev aldım. Buralarda edindiğim tecrübe ile bu tezimi oluşturdum. Bence önemli olan oyuncunun altyapı takımı ile elde ettiği başarı değil, lig takımı ile süre alarak sahada ortaya koyduklarıdır. Altyapılarda 30-40 sayı atıp bugün bölgesel lig seviyesinde süre alamadıktan sonra benim görüşüme göre bu altyapı başarısının hiçbir değeri kalmamıştır. Birde altyapılarda çok göz önüne çıkmayıp, altyapı yaşı bittikten sonra oynadıkları lig takımlarında başarılı olanlar, oralarda tutunabilen oyuncular var. eğer ben çalıştırdığım takımdan 2-3 adet birinci ligde süre alabilecek oralarda "sırıtmadan" oynayabilecek oyuncu çıkartabilirsem kendimi başarılı olarak adledeceğim.
Peki eğer başarı üstyapıda tutanabilecek oyuncuları yetiştirmek ise; altyapıda nasıl bir eğitimden geçen sporcu başarılı olabilir ? Bu sorunun cevabı makale değil - kitap olur. Ben burada işin basketbol sahasındaki bölümünden parça parça bahsedeceğim. İşin sporcu açısındna güç,kuvvet,kondüsyon, sosyal faktörler,okul,aile özel hayat vs. bir çok temel unsuru var
Öncelikle basketbol sahasına girdiğinizde antrenör olarak bir hedefiniz olmalı. Bu hedefi oluşturabilmek için de iyi bir analiz kabiliyetiniz, eğer bu kabiliyetiniz yoksada yapılmış analizlerden ve tecrübeli koçların görüşlerinden faydalanabilirsiniz. Hedefiniz takımınıza bir şeyler kazandırmak, bir şeyler öğretmek ve onlara doğru basketbol alışkanlıklarını kazandırmak üzere olmalıdır. Hedefiniz maç kazanmak değil, takımınız ve sizin için doğru olanı istikrarlı bir şekilde devam ettirmek yönünde olmalıdır. Doğru basketbol, doğru atışlar doğru hücumlar ve etkili savunmalar. Bunları parça parça,adım adım sıkılmadan ve bıkmadan karşınızdaki insanların anlayabilecekleri seviyede onlara göstermeli ve öğretmelisiniz.
Bir altyapı takımına nitelikli bir antrenman tasarlarken, elinizdeki malzemenin yapabildiklerini, kısa zamanda yapabileceklerini ve uzun vadede ulaşabilecekleri noktayı doğru tespit etmeniz gerekir. Eğer insanlara ulaşabilecekleri bir hedef göstermezseniz, etrafınızda amaçsız ve umursamaz bir insanlar topluluğu oluşur. Elinizdeki malzeme kuvvet açısından yetersiz ise; topu çembere atmakta ve koşmakta sıkıntı çekiyorsa, üstüne gidip bunları düzeltmeniz gerekir. Yarı sahada alan savunmasınna yerleşip hiç hızlı hücum atmayarak oyuncu da yetiştiremezsiniz göze hoş gelen bir basketbolda izlettiremezsiniz.
İsteksiz bir koç, istekli bir koçun elde ettiklerine asla ulaşamaz. bu sözü çok sık tekrarlarım vede oyuncularımdan o koyduğum bana göre parça ama onlara göre büyük olan hedeflere ulaşmaları için onları devamlı zorlarım. Düne kadar, çalıştırdığım guardım set düzeninde takımı oynatmakta çok sıkıntı çekiyordu. Kara düzen mahalle takımı gibiydik. İlk hedefimiz topu kendi sahamızdan getirirken set düzeninin adını söylemek oldu. Onu sonra takım eğer set oynayacak şekilde değilse oyuncuların doğru yere geçmesini bekle olarak geliştirdik. Şimdi kendi topu alıp getitirirken takımı düzgün bir biçimde düzene yerleştiriyor. Ona şimdi savunmayı cezalandırmayı tek bir kalem / tek bir pozisyon üstünden gösteriyorum. Bütün pozisyonlarda savunma zaaflarını gösterirsem daha iyi değil mi ? Hayır değil ! Birer birer , tane tane... Şimdi tepe pick & roll'ünde kendi adamı screen'e takıldığında şut atmayı deniyor. Biraz daha zaman geçince ters taraf yardımlarının cezasını da kesicek. Hepsini aynı anda yapamaz. Burada kendi örneğimle birlikte kendi oyuncumdan bahsediyorum. Belki sizin elinizdeki malzeme kendi kendine bunların hepsini yapıyor olabilir. Bunu ben bilemem. Elinizdeki malzemeyi iyi analiz edin ve ne gerekiyorsa onu yapın.
Forvet oyuncularımın topu ellerinde fazla tutmak ve topu alır almaz her türk sporcusunda olduğu gibi sağ dibe dribbling yapma hastalığı vardı. Vardı diyorum çünkü bugünkü antrenmanda topu alıp sağa vurmak yerine, 1 saniye nefes alıp uzun oyuncu ile p&r oynayarak beni çok şaşırttılar. Peki bu şekildeki kara düzen alışkanlıklarının üstesinden nasıl gelebiliriz ? Ben çok da abartmadan antrenmanı 1' durdurup, kendim topu alıp doğrusunu oynayarak gösteriyorum. Antrenman öncesi ve sonrasından savunmayı okuyarak hücum etmenin önemi hakkında kısa brifingler de işe yarıyor. Ben topu alır almaz dribbling yapmamak şeklinde bir hedef/kural koydum. Şimdilik işe yarıyor gibi gözüküyor. Atıştan sonra geriye var gücümüzle koşmazsak zaten bench'de benim yanımda yer alıyorlar. Benim için en önemli şey ; istek. İstekli savunma, inanarak atılan şutlar. Oyuncularımın her hücumda kendilerinden bir şeyler ekleyebilmesi için elimden geleni yapıyorum.
Uzun oyuncularımın en büyük sorunu tabii ki rebound ve box-out problemi. Antrenmanlarda driller yaparak özel antrenmanlar yaparak üstesinden gelmeye çalıştığımız bir konu. Her rebound için şeker + çikolata da dağıttığımız oldu. P&r savunmalarında toplu oyuncuyu durdurmak ise yakın gelecekteki en büyük hedefimiz haline gelmiş durumda. Toplu oyuncu ister screen kullansın, ister kullanmasın toplu oyuncunun çembere yaptığı tüm penetreler "korkusuzca" karşılanmalıve geri püskürtülmeli. Üst seviye basketbolda artık uzun oyuncuların topu low-postta alıp terse çevirmeleri de etkili bir silah. Bunu öğrenmenin yeride kesinlikle altyapı. Çok değil ama 2x0 veya 3x0 driller ile bunları oyuncularınıza gösterin. Basketbolun bir zeka oyunu olduğunu unutmasınlar. Topu içeri indirip terse cut etmek veya give and go ile bitirmek bunları gösterin. Çok doğru yapamayacaklar, maçlarda zaten hiç yapmayacaklar ama yavaş yavaş bunları öğretmekde ve göstermekde fayda var.
Yorumlar
Yorum Gönder